Bu taksi mafyaların yediği bok acaba başka yerden aldıkları desteğin ürünü mü bilemedim.Bu tarz haberleri hep duyuyorduk ama bir veya iki defa ve ardından gelen bir gözaltı süreci yürüyordu. Şimdi ise neredeyse her gün yeni videoların çıktığı ve durmadan gündemde yerini tutma çabaları beni iyice kuşkulandırdı.

İstediğiniz gibi kalkıp bana paranoyak diyin ama martı şirketini sıkıştırma planı dışında tekrar milletin odağını farklı yöne çevirme durumu görülüyor gibi geldi. Yanlış hatırlamıyorsam bu ayın 15inde hayatınızda görebileceğiniz en orospu çocuğu bir insan kalkıp silah bırakma çağrısı yapacak. Tabi tepkiler nasıl olacak öyle birisini televizyon karşısında görünce çok merak ediyorum. Ama iki hafta sonrakinin gündemi böyle devam edecek gibi görünüyor.

Demeye çalıştığım nokta yapılan haksızlığa tepki vermek yanlıştır değil, yapın bende yapıyorum ama yandaş haber şirketlerinin yaratmaya çalıştığı suni gündemlerde kaybolmayın , odağınızı koruyun

Güzide sub'ımızı bir zamandır takip edenler bir dönem kgbtr denilen ergen çukuru tarafından nasıl istilaya uğradığını hatırlayacaktır. Bu istila hala devam etmekle birlikte söz konusu grubun üyeleri şu anda yaşça büyüdükleri için saçıp savurdukları absürdlükler azalmış durumda. Hal böyle iken ikinci bir tür istilacı grubun da sub'da kümelendiğini gözlemlemekteyim.

Bunu konuşma tarzlarından ve anormalliklerinden anlıyorum. İncel postlar atıp duruyorlar, vlandiya veya benzeri dandik sub'larda takılıyorlar, "bakın kadınlar da kötü" tarzı postlar paylaşıyorlar, ekş*sözlükteki gibi "bilmemnenin bilmemne olması" gibi post açıyorlar, yorumları gene ekş~sözlük formatında giriyorlar ve ingilizce bilmiyorlar. En eskisinin hesabı 1-2 aylık, aralarında yıllık olan ama geçmişi olmayan yani dormant durup tekrar girildiği belli olan hesaplar da var.

Kgbtr istilasına izin verildiğinden beri bu sub'la alakalı pozitif bir beklentim yok ancak gene arada girip eski üyelerin yazdıklarını okumayı seviyorum. Türk sosyal medyası küresel normallikten uzak olup her türlü ucube fikrin binlerce beğeni aldığı çorak topraklar olduğu için reddit gibi bir nebze bu radyoaktiviteden izole olmayı başarmış platformlar internette normallik hissini Türkçe yaşamamıza izin veriyor. Hatta global şarlatanlıklardan bile izole olmayı başaran r/turkey gibi bir sub olması da bazen İngilizceden kaçıp buraya sığınmama sebep oluyor.

Ayrıca hayatsız olduğum için buradaki değişiklikleri de fark ediyorum ve saçma olsa da topluluğa karşı bir tür sorumluluk hissi duyuyorum.

Burası normalde Zeki Müren veya Bülent Ersoy gibi sanatçıların tarzlarıyla veya yönelimleriyle gurur duyacak kadar normal bir sub'dı. Şu anda ise aynı sub'da "kadınlar da keko seviyor yae" "aynısını kadın yapsa linç edersiniz yae" diyen ekş*sözlük tier incel zırvaların periyodik olarak pompalandığını görüyorum. Bunun dışında ülkede ters giden her haltı normalleştirmeye çalışan, muhalif insanlara ve "sekülerlere" saldıran, ironi, sarkazm veya dolaylı anlatımı anlamak gibi temel ortaokul düzeyinde bilişsel becerilerden yoksun olan ve toplumdan izole bir kafa yapısına sahip metinleri kısıtlı becerileri elverdiğince print etmeyi başarıyorlar.

Benim tahminim diğer platformlardan kitlesel halde kovulmuş veya orada tutunamamış ve aralarında bolca trolün bulunduğu bir grup reddite gelmiş.

Modlardan bu konuda bir destek veya aktif eylem beklentisi içinde olmadığım için (zaten büyük ihtimalle postu silerler) sizlere öğüt vermekten başka elimden bir şey gelmiyor.

Tavsiyem yorumlarınızı ve postlarınızı bir süre ingilizce yapmanızdır. Türkçe konuşmazsanız bu cahil sürüsü bir süre sonra sıkılıp gidecektir.

Sevgiler ve başarılar.

You can respond in Turkish if you want. I can understand and read it, only the writing part for me is difficult.

Im taking saz courses for the last 3 years and this year we continued with selpe.

I have a hard time understanding what is happening at the 3 first notes. Can someone help me how to play that?

https://12punto.com.tr/siyaset/tskdan-ihrac-edilen-tegmenler-anitkabirde-ataturkun-huzurunda-71688

Güzel haber 🗞️

Öncelikle bunu söylememin nedeni ana akım medyada güncel eylemlerin haberlerinin yapılmaması. Özellikle de emekliler ile ilgili sendika eylemleri medyada neredeyse yer almıyor ve insanların -gençlerin- "bu halkın eylem yapmayan" işlevsiz bir insan yığını olduğunu düşündürtüyor.

Bu fikir bizlere iktidar tarafından aşılandı ve geleceğe yönelik umutlarımız kırılmaya çalışılıyor. Soyut bir düşünceymiş gibi gelse de geleceğe inancı olmayan bir insanın çevresine ve kendisine uzun vadede herhangi bir yararı olmaz, en başında zaten her şeyin bittiğini düşünür "bu halkın koyun olduğunu bildiğinden". Bu öğrenilmiş çaresizlik durumudur.

Bu şekilde iktidar sizleri kendilerine karşı savaştırmadan mücadeleyi kazanır ve boyunlarınızdaki zincirleri daha iyi tutar, sizlerle mücadele ederek efor harcamaz ve diktatörlüğün sürdürülebilir olmayan doğasının ömrünü uzatır.

"Savaşın en üstün sanatı, düşmanı savaşmadan alt etmektir"

CHP Gaziantep il örgütünden emekli eylemi

Tüm emekliler sendikası bursa şubesi hunili eylem

Eskişehir Disk emekli sendikası sessiz protesto

Eskişehir emeklileri düdüklü protesto

Emekliler çadırlı ve küçük tencereli eylem

Bunu r/transit e yazsam daha mı iyi olur nasıl olurdu bilmiyorum ama bir konuda fikir almak istedim. Ankara'da yaşıyorum ve toplu taşımanın iyice bokunun çıktığını düşünüyorum, özel halk otobüsü abonmanı indirimliyi kabul etmez yolda kalırsın, ego zaten saatte bir geçer, taksiye binsen kazıklanmak en iyi ihtimal, adamların ne oldukları belli, geçen yine martıtag sürücüsünü darp etmişler, Martıtag a binsen yine canın güvende değil bir taksici yolda çevirse sen niye buna biniyorsun diye ebene atlayabilir canını alabilir. Ne yapabiliriz ya bu konuda?

Kaynak:https://www.sozcu.com.tr/pinar-gulkekin-i-varile-koyup-yakan-cemal-metin-avci-nin-agirlastirilmis-muebbet-hapis-cezasi-p135189

Aklıma takilan birşey var , bazı dindarlar arasında miras kavgası çıkıyor , hatta bir siyasi liderin çocukları arasında da böyle bir çatışma çıkmıştı. Şimdi dindar insanlar diğer insanları ahiret de cennete davet ediyorlar , istiyorlar ki bu güzellikleri herkes yaşasın, peki dünyada neden böyle dindar kesim açısından merak ediyorum, miras kavgaları oluyor , hadi digerlerinin ki dünya nimeti için

Bu subredditi yönetirken elimizden geldiğince tarafsız olarak kurallarımızı uygulamayı hedefliyoruz. Bunun için biz modlar kadar bu sub'ın kullanıcılarının da bu kuralları anlamaları ve onlara göre içerik paylaşmaları, yorum yapmaları ve bildirimde bulunmaları gerekiyor.

Şiddete Özendirme kuralı nedir ve hangi durumlarda uygulanır?

Bu toplulukta insan haklarına ve insanlık onuruna saygı gösterilmesini hedefliyoruz. Bu nedenle, sivillere yönelik şiddetin teşvik edilmesi, normalleştirilmesi ya da onaylanmasına izin vermiyoruz. Şiddet eylemlerini ya da terör saldırılarını mazur göstermeye ya da haklı çıkarmaya çalışmak ve terör örgütlerini desteklemek ban ile sonuçlanır. Örnek olarak, bir cinayet haberine yorum olarak "iyi yapmış" yazmak, kişilerin kendilerine zarar vermelerini önermek ya da herhangi bir terör örgütünü dolaylı olarak da olsa meşru göstermek bu kuralı ihlal eder.

Bu kural büyük ölçüde Reddit genelinde de uygulanan bir kuraldır ve bu gerekçeyle kaldırılan içeriklerin bir kısmı modlar değil Reddit adminleri tarafından kaldırılmaktadır.

Topluluk kurallarına uyduğunuz için teşekkürler.

Dün bir haber paylaşımında , Din dersi öğretmeni vurgusuna takılan, üzülen dindar veya dine yakın hisseden kisiler oldu.Bana gore de din dersi öğretmeni olmasına vurgu yapılmasında bir niyet vardı ,kimine gore yoktu.

Ancak dine yakın veya dindar arkadaşların alınmasını anlamadım, çünkü bugün dindarlar eskisine göre daha ayrıcakli ve hatta otorite tarafından çok daha fazla korunur durumdalar. Ayrıca diyanet işleri diye bir kurumda var , ancak bu kurum her ne hikmetse genelde kadın erkek ilişkileri ile ilgili fetvalar ile gündeme gelirken, devlet vatandaş ilişkilerine pek dokunmuyor

Bir kere kendi bakış acimi baştan koymam lazım , biz her zaman kendimize göre saçmalığa ve haksızlığa uğrayan taraftayiz , oğlunu askere aldığın başörtülü kadını orduevine almam demek bana mantıklı gelmiyordu, askere gel , ama orduevine girme, sonra univeristeli kızların üniveristeye alinmamasi yine mantikli değildi, çünkü erkek olsa alıyorsun kadın olsa almıyorsun,sadece kadına uygulanan bir ayrimcilikti, sakal diyebilirsiniz ama sakal ile ortunmeye aynı bakmıyor islamcilar .

Ancak artık dinine yakın insanlar mağdur değiller , güçlüler , hatta günümüz iktidari, zamanında kendilerine ve başörtüsüne destek vermiş kimi gazetecilerinde ortada gorunmemesinin kimine göre mümessili.

Ben ve benim gibi düşünenler haksızlığa ugrayanlarin haksızlığa uğradıklarını hasbelkader dile getirir, bunun din ile diyanet ile ilgisi yok.

Ayrıca bir taraf dindar olmaya vurgu yaparken diğer yandan da dindar olmanın önemli oldugu dindar nesil yetiştirmek ile otorite tarafında tescillendi. Biraz uç tarafa gidelim dindar nesil yetiştirmek iyi midir diye düşünen ve karar vermek isteyen kitle de şuna bakar, bu dindar nesiller ülkeye ne getiriyor , bununla ilgili pozitif ve negatif neler var.

Şimdi dindar bir nesil yetiştirme sürecinde yetişen nesillerimiz var mı, varsa bunların ülkede değiştirdiği şeyler neler, yoksa süreç devam ediyor mu bunlarda ayrı sorular.

Dindarları üzen gelismeler varsa, yada bakış açısı olumusuza doğru evriliyorsa , bunun ana nedeni din düşmanlığı mıdır , yoksa dine gerçekten inan ve

Adalet mülkün temelidir Dicle bir kurt kuzuyu kapsa kendimi sorunlu hissederim Haksızlık yapan kızım Fatma dahi olsa acımam Devlet işlerinde devlet diğer işlerde kendi mumunu kullanmak

Gibi argümanlarla dine yakın olanlar , bugün bunları uygulamali olarak gormemesinin hayal kırıklığı bu bakış açısında etken midir ,?

HDP/DEM'i günahım kadar sevmem ama yiğidi öldür, hakkını yeme. Her zamanki gibi bizim basın kuruluşları mevzuyu bağlamından çarpıtmış. İngilizce biliyorsanız videoyu kendiniz seyredin.

Eski bir milletvekilinin Ermenistan için "biz" demesi garip karşılanabilir, evet ama burada Azerbaycan'a saldırmakla ilgili bir söz yok. Azerbaycan'ın Artsakh'ı (Karabağ) işgal ettiğini, varoluşsal bir tehdit yarattığını söylüyor.

Son zamanlarda Ermenistan'ın BM tarafından tanınmış egemen topraklarını talep eden "Zengezur" gibi iddialar ortaya atılmıştı. Fransız/ABD desteği Ermenistan'ı ekonomik ve askeri olarak güçlendirmekle ilgili. Çatışmaları geride bırakıp kendilerini batı dünyasına endekslemek istiyorlar. "Hit back" mevzusu ise Azerbaycan'ın daha ileri gitmesi durumunda yanıt vermek, yani kendini savunmakla alakalı.

Ha ben bunu neden inceledim? Rastladığım haberler sonrası uluslararası kamuoyunu bilgilendirmek için çeşitli subredditlerde paylaşacaktım. Konuşmasını transkripte geçirirken Türk gazetelerinde yazılanlar ile adamın söylemlerinin tamamen farklı olduğunu gördüm.

Adam bunun ötesinde barıştan bahsediyor. Bu bir soru cevap etkinliği, karşısında moderatör olduğunu tahmin ettiğim kişi sorular soruyor; Garo Paylan yanıtlıyor. Mesela Ermeni Soykırımı ve devam eden Ermeni/Türk düşmanlığına geldiler. Türkiye'nin uzun vadede bunu tanımayacağını, ancak geçmişi geride bırakarak sınırı açmaları gerektiğini söylüyor ki şeytanlaştırma bir son bulsun; Türkler de, Ermeniler de birbirlerini görsünler. Etkileşime girsinler.

Ha onun öncesinde Atatürk'ün potansiyel katliamlara doğrudan olmayan katkısından bahsediyor. Bu konuda kendisine katılmıyorum (bir Ermeni veya Türk bu konuya tarafsız yaklaşamaz) ancak söylemediği şeyleri söylemiş gibi çarpıtmak bize yakışmaz. Adam barıştan söz ediyor, internette komple sövülmüş.

Kaynak: https://www.politikyol.com/iddia-cemal-enginyurt-salih-uzun-ve-muharrem-ince-chpye-katiliyor

Cemal Enginyurt ve Salih Uzun, Mayıs 2023 seçimlerinde Demokrat Parti'den milletvekili seçildikten sonra partilerinden istifa etti. Halk TV yazarı İsmail Saymaz'a göre, iki isim CHP’ye katılma kararı aldı ve Salı günü CHP rozeti takacaklar. Enginyurt, CHP’de daha etkili muhalefet yapabileceklerine inandıklarını belirtti. Ayrıca Saymaz, Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’nin de CHP’ye döneceğini yazdı. Özgür Özel'in teklifiyle gerçekleşen bu birleşmenin, Memleket Partisi'nin iki kutuplu siyasette zorlanması nedeniyle kararlaştırıldığı ifade edildi.

Reis biraz tutuştu sanki ne dersiniz? Melih Gökçek'e döndü adam ne zaman Twitter'a girsem yeni bir post ile yine Chp'ye bir şeyler sallamış oluyor. Bu adam eskiden de bu kadar aktif miydi? Saraya gelen anketler pek de iç açıcı değil galiba bu kadar kudurduğuna göre. Çoğunuz Özel'e sallamaktan parti gündemini takip etmiyor ama Chp vızır vızır sahalarda şu birkaç aydır. SONAR'ın son anketinde Chp 33, Akp 28 oy alıyordu ve bu anket Asgari ücret açıklamasından önce, Apo sürecinin daha başlarında açıklanan bir anketti. Belli başlı kaynaklar hariç hiçbir kaynağa güvenmeyin arkadaşlar, Akp şuanda canlı canlı eriyor ve bunun en büyük delili Erdoğan'ın bu düzeyde kudurmuş olması ve sağa sola saldırıp herkesi içeri aldırıp itibarsızlaştırmaya çalışması.

Dişinizi sıkın, protestolara katılın ve sosyal medyaya kulak aldırmayın. Chp 2023 seçimlerinden sonra sosyal medyanın işe yaramazlığını görüp, sosyal medyayı şimdilik salmaya karar verdi. Medyayı boş bulup her köşesine saldıran aktrollere kalsa 2024 seçimlerinde İstanbul'u açık ara kaybediyorduk, ama bu sefer medya, muhalifleri 2023'te yanılttığı gibi, onları da aynı şekilde yanılttı. Gönlünüz rahat olsun arkadaşlar, Erdoğan kaybettikten sonra uzun bir süre daha siyasal islamcı iktidar görmeyeceğiz.

Dostlarım lütfen her şeyden önce bir Türk vatandaşı olduğunuzu, bu milletin bir evladı olduğunuzu hatırlayın. İyice birbirinden ayrıştırılmaya, diğer tarafın şeytanlaştırılmaya çalışıldığı şu devirde, sizin bir Türk vatandaşı (bakın etnik köken ayırt etmeksizin) olarak yapabileceğiniz en iyi ve yegane şey, vatandaşlarınızın bütününü, o parti bu parti demeden desteklemek, kabullenmek, aşağılamamak, ötekileştirmemek, şeytanlaştırmamak olacaktır, burada zaten şimdiki yönetimden ayrılır ve burada ancak halkın geneline hitap edersiniz.

Neden hükümet iki tarafı da birbirinden itmeye çalışıyor senelerdir düşündünüz mi bunu hiç? Neden senin komşunla konuşmanı istemiyor? Neden ötekileştiriyor seni şeytanlaştırıyor, veya ötekini sana? Konuşsan o kadar farklı olmadığını göreceksin çünkü. İkiniz de kendinizce bu ülkenin iyiliğini istiyorsunuz, biriniz çok daha az biliyor ve hükümet de bunu biliyor, anlat istemiyor, konuş. Sen konuşsan da o cevap versin istemiyor. Sana geliyor diyor bu cahil aşağılık; ona bu dinsiz imansız.

Medya kontrolünün bu kadar hat safhada olduğu bir devirde, tam olarak istenileni yapıp aynı masaya oturmazsanız kaybederiz. Anlatmazsanız kaybederiz. Zaten televizyonlar, twitter, instagram, her yerden beyni yıkanıyor insanların. Sizin aşağılar tavırlarınız da üzerine ekliyor. Farkında değilsiniz belki ama siz de o adama kötü davranın diye beyniniz yıkanıyor çünkü, konuşmayın diye kardeşim, anlayın birbirinizin görünüşünden bile desteklediğiniz grupları, tavrınızı takının diye.

O partiyi destekleyen adam şudur, bu partili salaktır şu meslek öyledir bu böyledir gibi önyargılar; yalnızca zaten birbirimizden yeterince uzaklaştığımız ve uzaklaştırılmaya çalışıldığımız bu devirde, bir tekmenin de sizden vurulması anlamına gelir çünkü dostlarım. Bir tekme de siz vurursanız, yanınıza gelecek adamı da itersiniz. Her şeyden önce karşınızdakinin önce bir insan olduğunu, hayalleri, fikirleri olduğunu iyice anlayın, iyice. Sonra bir Türk olduğunu, Türk vatandaşı olduğunu, vatanın emanet edildiği adamlardan biri olduğunu, cephelerde onun da dedesinin savaştığını, ailesinin yıllardır vergi ödediğini, o yapılan okulda (sizin okuduğunuz da dahil), o hastanede onun da emeği olduğunu, sizin kadar sömürülenin o da olduğunu hatırlayın sonra.

Kendinin, evladının, daha iyi bir gelecek şansı olduğunu gerçekten bilen bi adam, senin onun bunun “dinsiz imansız” olmadığını, ki olsan bile sorun olmadığını, bilen bi adam yine aynı tercihleri yapar mıydı? “Kimse bilerek ve isteyerek kötülük yapmaz, kötülük bilgisizlikten kaynaklanır”

Sen vermezsen o bilgiyi ben vermezsem , tekrar diyorum medya kontrolünün de bu kadar hat safhada olduğu bir devirde, “filter bubble” da cabası, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?

O ayaklanma bu ayaklanma şu devrim bu ayaklanma diyorsunuz ya, devrim önce sizden başlayanıdır, halktan. Devrim mi istiyorsunuz? Daha önce konuşmaya dahi tenezzül etmediğiniz, belki yüzüne dahi bakmadığınız o bakkal amcayla, dedenizle, restorandaki garsonla, temizlikçiyle, hamalla, taksiciyle konuşun dostlarım konuşun. Sen o adamı cahil, sen o adamı şeytan görürsen o adam seni dinsiz, o adam seni imansız görür. Sen o adamı şeytan görürsen “adam” kazanır.

Tek başına kurtuluş yok. Ya hep birlikte, ya hiçbirimiz.

İnsanlara tavırlarınıza, sözlerinize dikkat edin. İstediğiniz değişimin kendisi olun dostlarım. Dilerim istediğim değişime ufak da olsa bir katkım olmuştur. Saygılar.

Buraya kadar okuduysanız vaktiniz için teşekkür ederim.

Tl;dr: Hoşgörü iyidir. İnadına hoşgörülü olun zıt görüşlere, inadına adam yerine koyun onlar sizi koymasa bile, inadına konuşun, susturmaya çalışsalar bile, inadına arkadaş olun onlar sizi itse bile. Hepimiz aynı vatanın, aynı toprağın çocuklarıyız. Halktan gayrı gayeniz olmasın. En büyük devrim budur.