/r/turkishpoem
Bu subreddit amatör veya profesyonel şairlerin şiirlerini paylaşabilecek mecra arayışına son vermek amacıyla oluşturulmuştur. Arkanıza yaslanın ve şiirlerimizi okumaya başlayın, ya da siz paylaşın beraberce okuyalım.
Türkiye'de şiir yazmak için içinde bulunabileceğiniz subredditi.
Şiirler alıntı olamaz. Düzgün bir Türkçe ile yazılmak zorundadırlar
Subredditimizde keyifli şiirler dileriz...
/r/turkishpoem
Bir süredir kendimce şiir yazıyorum ve bir tanesini paylaşmak istedim öneri ve eleştirilerinizi yorumlara yazarsanız sevinirim
çöller ortasında kurumuş toprağın, bir yağmur damlasına meramı gibi...
hasretim sana.
Kafam nasıl güzel ama bilmezsin Sen güzelsin ne bilesin Bir o şişedeki balık bir de ben Biliriz rakı kafasını Sen bilmezsin Şişe de şahittir balıklığıma
Hani bir gun ayni iftar sofrasina oturmustukta Susamistim kana kana icmistim gogsunun pinarlarindan ruveyda inan benim gibi bir adam ancak boyle devrilir tutarak uckurundan Ruveyda dedim mi gider aklimdan butun sevgililer Ruveyda dedim mi anla ki seni cagirir kelimeler
Giden ruveyda degildi gidemezdi bilirim Ben onu bir bebek gibi kalbimde buyutup de sevdim Cunku her baskasini optugunde karsisina ben dikiliverirdim Beni birakip gidemez ruveyda bilirim o benim hem cocuklugum hem gencligim
Olmayan günler var içimde Gelmeyen baharlar Dinleyemediğim şarkılar Okuyamadığım türküler Yiyemediğim pişiremediğim yemekler var Böyle oturur yumru boğazıma Sıkar ha sıkar Kazımın son konseri gibi Acı kaçınılmaz ve sonsuz hüzün Dido söylemek gibi hangi dilde olursa olsun Yaşamak gibi kaçınılmaz ve yalnız..
Ah manolya söyle bana Ne yapacağız biz bu baharda Havalar yeteri kadar soğuksa Kalır mısın biraz yanımda
O gün hiç bitmese hep sürse Sıkılır mıydım ki ben seninle Dudakların benim olsa ölesiye gerek duyar mıydım yazıp çizmeye
Bilirim az çok olacakları Yokluğa karışacağımızı Ama var mı bunların bir anlamı Bir kuş uçacaksa kırmalı mı tüm dalları
Güz vakti dökülen yaprak Biraz beni andırır Güz vakti bir ağaç pekâlâ seni andırır
Özlemek nedir bilir misin sevgilim?
Birini görmek için canını vermeye razı olmak
Gülüşünü, sesini bir defa duymak için
Veya öpebilmek için narin dudaklarından bir daha
Özledim kaybolmayı gözlerinde saatlerce
Asıl o saçların, ağlatır, uyutmaz beni her gece
Her gece uyurum görme umuduyla seni rüyamda
Gelmez oldun uykumda, darıldın mı yoksa bana?
Ne kadar isterdim senden özür dilemeyi
"Bi' şey yapmadın ki" dediğini duyar gibiyim sevgilim
İşte, bunun içindir sana özrüm
Yaptıklarım için değil, yapamadıklarım için
Tek anlamıydın şu anlamsız hayatımın
Her şeyinle değer kattın bana
Huzuru buldum kaybolunca gözlerinin bahar yeşilinde
Gül dudakların kıskandırıyordu ipek kumaşları
Başıma gelen en güzel şeydi seninle olmak
Her dakikası bir ömre bedeldi
Ve her şeyinle mükemmeldin sen
Endâmın, duruşun, gülüşün
Vakti geldiğinde gidişin
Delirircesine ağladım o gün sen giderken
Dayanamadım, attım kendimi yerlere
Haykırdım:"N'olur toprak atın benim de üstüme"
Ah sevgilim, bilebilsem, bugün gelirdim yanına
Bugün kıyardım can dedikleri bu belâya
Belki izlerdim ışığını ürkek ürkek uzaklardan
Sen öğretirken güzelliği cennetin şen çiçeklerine
Konardım yapraklarına sarhoş bir kelebek gibi
Söyle, açar mıydın, büyüler miydin beni renklerinle
Katar mıydın beni canına
Sever miydin beni ebediyetin her anında
Özür dilerim sevgilim
Sana olan özlemimi sığdıramam mısralarıma
Özür dilerim sevgilim
Seninle olmadığım her anıma
Özür dilerim sevgilim
Yapamadıklarıma.
Keşke bir zigon sehpa olsaydım , Ya da oturulmaktan telleri çıkmış bir çekyat, Belki de üstüne basılıp geçilen bir halı, Sıkılgan ve buyursun bir ev hanımı sıkılana kadar benden öylece durabilseydim,
Bir sokak lambası olsaydım, Sarhoşlar ve aşıklara ışık olan bir sokak lambası, Belki de bir süs bitkisi olmalıydım, Şu bile istemeden öylece durabilseydim,
İnsanın en büyük yarası devinimdir, Değişime ayak uyduramazsan devrilirsin, Ucu sivri eskimiş bir çarkın ardında, Eskimiş fikirlerinle beraber , Sıkışıp patlamaya mahkümsundur.
Belki de en çaresiz yardım çığlığı , Yazmaktır. Konuşman gereken yerde konuşamamak, Susman gereken yerde susmamak, Gitmem gereken yerden gidememek, Yapamamalara en büyük başkaldırıdır Yazmak.
Maalesef insan kafesine razı bir kuş olamıyor, Ölümüne doğru susamışcasına kanar çırpıyor. Oysa uçabildiğin kadar özgürsün, Konabildiğin kadar güvende, Kanadından vurulana kadar insansın.
Sevinemiyorum , uzulemiyorum Duygularımı yaşayamıyorum İyi miyim , kötü müyüm Artık ben bile bilmiyorum Halimi hatrimi sorana Cevap bile veremiyorum Tek bildiğim şu dünyada Hala seni seviyor Seni özlüyorum
NOT:Hepsi aşk şiiri değil.