Tum kabus tekrar geri geldi. Henuz yapmadiklari sey 92 Nevruz'unda yaptiklari gibi gostericilere ates acma. Onu da yapmamalarinin sebebi ortada gosteri olmamasi.

https://amp.artigercek.com/yazarlar/incihekimoglu/helikopter

Selo'nun gor dedigi:

Anayasanın 66. maddesi aynen şöyle der: “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.” Şimdi, ben milliyetçilik meselesinin Türkiye’deki tarihsel gelişimini bir yana bırakıyorum. Sadece yukarıdaki anayasa maddesine bakarak Türkiye’de Kürt halkı başta olmak üzere diğer bütün kimliklerin bizzat anayasa tarafından inkâr edildiğini söylemek Kürt milliyetçiliği yapmak değildir.

"Denilecek ki Türklük üst kimliktir, bu tartışmaya da çok fazla girmek istemiyorum. Ancak Türklük, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlar için bir üst kimlikse nasıl oluyor da Bulgaristan’daki Türkler soydaşımız oluyorken İran’daki Kürtler soydaşımız olmuyor? Azerbaycan ile neden tek millet iki devlet olabiliyoruz da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’yle olamıyoruz?

https://t24.com.tr/haber/selahattin-demirtas-muhalefet-akp-nin-gundemine-fazla-enerji-harciyor-umutlari-ziyan-ediyor,891975

https://yeryuzundenhaberler.com/grup-yoruma-polis-mudahalesi/

Grup Yorum’un Yenikapı’da düzenleyeceği konseri engelleyen polis, bir çok kişiyi darp ederek gözaltına aldı.  Grup Yorum’un Yenikapı’da yapmayı planladığı “9. Bağımsız Türkiye Konseri” öncesi alan polis tarafından ablukaya alındı. Konsere izin vermeyen polis saatler öncesinden alana çıkan metro ve Marmaray’dan çıkan yurttaşları Genel Bilgi Toplama (GBT) uygulamasından geçirdi.

https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2020/07/30/kurt-dili-ve-edebiyati-ogrencilerine-kurtce-tez-yasagi/

Buradan indirebilirsiniz şimdiden parmağım arada gözüktüğü için özür dilerim :p

Geçenlerde birisi bir post atmıştı buraya,bu kitap hakkında benimde oldukça ilgimi çekti internette araştırdım araştırdım pdf'ini bulamadım sonra "oğlum bir kezde para ver" dedim kendi kendime siparişi verdim dün gelmişti bende bugün gidip aldım.

Otobüste biraz okudum şöyle gözlerim yaşardı eve geldim belki bazıları okurda empati yapmayı paşlarlar umuduyla buraya atıyorum.

Eğer sizde bu tarz şeyler paylaşmak istiyorsanız tonla uygulama ve site var ben Adobe scan kullandım 25 sayfa limiti vardı şu siteylede iki pdf birleştirdim.

Belki sonra üşenmezsem geri kalanını da tarayıp atarım (idk) ama 300 bilmem kaç sayfa

İyi günler herkese.

Henüz kendi çapımda araştırma yapmayı devam ettiğim için bu subreddit'e katkıda bulunmaktan ziyade burada yazılanları okumakla meşgulum. Normalde bu post'u yorum olarak yazacaktım, ama yazdıkça uzadı.

Aylar önce PKK'nın düzenlemiş olduğu birçok saldırıyı ve eylemi derlemiştim.

Yapmış olduğum liste tek taraflı olsa da, bir Amatör olduğumu hatırlatmak isterim. O araştırmayı ancak aşağı yukarı 13 saatlik bir çalışma süresince derleyebildim.

Konu ile ilgili, bir Türk olarak bakış açısı sunmak isterim. Müsait olduğumda bu yazımın İngilizcesi üzerinde çalışırım.

<<Kendi gözlemlerimce>> konu edindiğim noktalar şunlardır.

• PKK'nın kökeni nedir?
• Türkler ne düşünüyor?
• Bir insan, nasıl PKK üyesi olmuştur?
• PKK, eylemleri ile ne hedeflemektedir?
• Hedeflerinin kökeni nedir?
• Neden Türkler, PKK'ya karşı oldukça anti-patik bir bakış açısı vardır?
• Türk-Kürt uzlaşması için ne gibi sorunlar doğurmuştur?
• Sonuç ve çıkarımlar

PKK'nın kökeni nedir?

ÖNCELİKLE, PKK silahlı bir örgüt olarak belirli sorunlar ve sonuçlardan ötürü doğmuş olan bir örgüttür, ve Türk toplumunda bir kanlı terör örgütü olarak görülür.

Ancak, birçok Kürt yurttaşım belirli nedenlerden ötürü PKK'ya sempati duyuyor ve ilham alıyor. Bunun için PKK'nın ortaya çıkışını detayına kadar iyi anlamak gerekir.

Kürt sorunu ve genel olarak "The Kurdish Struggle" olarak nitelendirdiğimiz sosyal ve siyasal olayların sonucunda PKK ortaya çıkmıştır. JİTEM, Özel Harp Dairesi, Ülkücülerin ve İslamcıların Anti-Komünist ve Anti-Azınlıkçı saldırıları - bunlardan birkaç tanesidir.

Türkler ne düşünüyor?

Ancak bir Türk olarak şahsi düşüncem, Devlet içerisinde veya Devletin olanak sunduğu aşırı-sağ/faşist eylemler yürüten gruplar gibi adaletsizce eylemler yapmış bir grup olan PKK'ya sıcak bakmam çok zor. Zaten Türk toplumunda yazılı olmayan bir tabudur bu.

Örneğin: "Senin Mehmetçiğini şehit etmiş, gözünü yumup öldürmüş katillere nasıl sempati duyabilirsin?"

Sempatizanlar katil değildir. Ancak, objektif bir gözle eylemlerine sempati ile bakanların arasında kimisinin bütün saldırılarını aklamayı çalışması, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde faşist grupların yapmış olduğu saldırıları aklmakla ile eş değer tutarım. İkisi de hümanist değerlere terstir, ikiside masum insanların hayatına gasp etmiştir.

Sonraki konularda buna daha detaylı değineceğim.

Bir insan, nasıl PKK üyesi olmuştur?

PKK üyesi olma farklı yollardan geçmiştir. Gözlemlerimce, kimisi "Çarem yoktu. Ancak sesimi elime silah alıp duyarabilirim" diye düşünüp katılanlar oldu - kimisi devlet televiziyonlarından söylendiğine göre genç yaşta kaçırılıp beyni yıkıyarak "Kürdistan gerillası" olmuştur, veya bu ikisinin türevleri halinde.

PKK, eylemleri ile ne hedeflemektedir?

Yanılmıyorsam; Benim anladığım ve şuana kadar tanık olduğum kadarıyla: Bağımsız bir Kürdistan, Kürt halkının hakları, Toplumsal adalet ve Türkiye Cumhuriyetinin içindeki faşist/radikal milliyetçi politikaları olan komutan/siyasetçi/örgüt üyesine karşı güç oluşturmaktır.

PKK'nın hedeflerinin kökeni nedir?

Neden Kürdistan?

Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana Kürt halkına olan tutumu daima eleştirilmiştir. "Türkiye, Kürtlerin ülkesi değildir, eğer ki bir Kürt sesini duyurmak istiyorsa ancak kendi ülkesinde bu mümkündür" düşüncesi burada hakimdir. Bunun ile birlikte Kürtçe dili, Kürt gelenekleri konusunda özgürlükler de önemlidir. Bu konularda Kürt halkına karşı önemli baskılar veya kısıtlamalar olmuştur.

​

Neden Kürt halkının hakları?

Çünkü 1960 öncesi ve sonrası genel olarak Türk solunu, sosyalizme, liberalizme ve komünizme karşı güç oluşturmuş devlet ve devlet yapıları mevcuttur.

(Bakınız; 60lar Öğrenci Protestoları, Amerikan Filosu protestoları, 70ler ve 80lerdeki siyasal çatışmalar, Kanlı 1 Mayıs.)

Bu devlet düzeni "Türk" etnik kavramı üzerinde kurulmuş ve yine kendi "Türk" halkına baskı uygulamaktadır. "Türk" kimliğinin dışında yer alan bir azınlık olan Kürtlerin (veya Türk/Kürt/Yörük Alevilerin) varolan düzeni (status quo) bozacak girişimleri engellenmiştir.

(Bakınız, Alevilere yönelik saldırılar, 1970te Kürt ve Kürdistan Komünistleri.)

​

Neden Türkiye Cumhuriyeti'ne Faşist gözü ile bakılıyor?

Günümüze yakın bir örnek vermek gerekirse:

Özel Harp Dairesi/Kontr-Gerilla gibi askeri kollar 1960'lı yıllarda başlayan öğrenci ve işçi hareketlerini bastırmak için kullanıldı. Bu askeri kollar aynı zamanda 1970lerde "Milliyetçi Cephe" ittifakında bulunan Ülkücü Ocakları ile dolaylı veya direkt işbirliği yürütmüştür.

Keza, Polislerin Türk-sağına daha yumuşak baktığı açıkça görülen bir olaydır.

(Bakınız, TİP'li Öğrencinin, Polis önünde bir Ülkücü tarafından bıçaklanması. 16 Şubat 1969)

​

Neden Türkler PKK'ya oldukça anti-patik bir bakış açısı vardır?

Hal böyle olunca, yasa dışı olsada "adalet peşinde olan bir örgüt" nasıl oluyor da "vatan haini" ve düşman gözü ile bakılıyor?

Burada kendi çıkarımlarımı paylaşmak istiyorum.

PKK'nın eylemleri, Kürtleri hedef alan gruplardan ziyade, masum insanların hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

Buna verebileceğim en başlı örnekler ise (İlgili listem), şunlardır:

​

March 21, 1990: The Engineer Killings

PKK militants block a road and execute 9 engineers and 1 construction worker.

Sources:

http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Arsiv/1990/03/23

X

June 10, 1990: The Çevrimli Massacre.

27 civilians executed in a PKK raid on a village.

Sources:

http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Arsiv/1990/06/12

X

May 24, 1993: PKK stop a vehicle convoy carrying unarmed, off-duty military conscripts and their relatives, execute 33 soldiers

Sources:

http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Arsiv/1993/05/26

X

July 2, 2005: Post Train Bombing

The PKK plants a bomb on train tracks, intercepting a train travelling between Tatvan and Bingöl, 6 civilians killed, 15 wounded.

Sources:

http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/03/gnd101.html

X

October 31, 2010: Istanbul Taksim Square Bombing

Kurdish militants carry out a suicide bombing on Taksim square in Istanbul. 17 civilians and 15 police officers wounded. Organized by TAK.

Sources:

http://www.gazetevatan.com/taksim-de-saldiriyi-tak-ustlendi-338542-gundem/

GazeteVatan
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/taksimde-canli-bomba-saldirisi-16178946
Hurriyet.com.tr

X

June 8, 2016: bombing near Istanbul university, 11 people killed.

Sources:

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/06/160607_vezneciler_saldirisi

BBC

X

December 10, 2016: Istanbul Beşiktaş Vodafone Arena Suicide Bombing

A suicide bomber blew up a bus carrying police officers who were brought to provide security at the football match in Vodafone Arena. 36 police officers dead, 9 civilians killed as well. TAK claimed responsibility.

Sources:

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-38278551

BBC
>>>>VIDEO: Explosion moments
https://www.cnnturk.com/video/turkiye/vodafone-arenanin-onunde-patlama
CNNTurk

X

December 17, 2016: A civilian bus carrying unarmed, off-duty soldiers blown up by a Kurdish suicide bomber in Kayseri. 15 killed, 56 wounded.

Sources:

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-kayserideki-hain-saldiriyi-gerceklestiren-teroristin-kimligi-belli-oldu-40309408

Hurriyet.com.tr
https://www.sabah.com.tr/gundem/2016/12/17/son-dakika-kayseride-patlama-sehit-ve-yaralilar-var
Sabah

X

June 21, 2017: 23-year-old teacher Necmettin Yılmaz was kidnapped and executed by PKK.

Sources:

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-tuncelide-bulunan-cesedin-kacirilan-ogretmen-necmettin-yilmaza-ait-oldugu-kesinlesti-1862017-40520740

Hurriyet.com.tr
https://www.aydinlik.com.tr/turkiye/2017-haziran/pkk-tunceli-de-kacirdigi-ogretmeni-sehit-etti
Aydınlık

X

Bunlar ancak birçok saldırının birkaçıdır.

Bu soruları sormak çok önemlidir:

• Bütün bu eylemler Kürt halkı için ne kazandırmıştır?
• Kürt hakları için ne kazandırmıştır?
• Kürdistan için ne gibi bir fayda sağlamıştır?
• Ayrıca, bu hedef alınan insanların %yüzde kaçı Kürt halkına yönelik faşist eylemler yürütmüştür?
• Bu saldırılara kurban gitmiş ailelerin veya aile yakınlarının "Kürt Hareketinin Militan koluna" sempatik bakması mümkün müdür?

Türk-Kürt uzlaşması için ne gibi sorunlar doğurmuştur?

1- 2000li yıllardan bu yana Türk gençleri, özellikle Yozgat, Konya, Karadeniz illeri gibi yerlerde doğup büyümüş gençler sürekli şehit haberleri ile PKK saldırı haberleri ile büyümüştür.

2- Ayrıca, Türk gençliğinin 1950-2000 yılları arası siyasi olaylar ile ilgili büyük bir bilgi eksikliği mevcuttur.

3- Yine gözlemlerimce: Bunun ile birlikte "Apoism" ve PKK'nın oluşumunu, oldukça negatif ve tarafsız olmayan Milliyetçi duygular ile kenetlenmiş bir bakış açısı ile tanışıyorlar.

4- PKK'nın bir "Vigilante Örgütü" (Yasadışı Adaletçi bir Örgüt) olarak görülmesi çok zordur.

5- Ayrıca, Avrupa Ülkelerinin ve ABD'nin bölgedeki çıkarlarına göre Kürt sorununu ve Kürt Militan örgütlerini kullanması işin siyasi çıkarların olduğunu gösteriyor.

Sonuç ve çıkarımlar

1- Türkiye Cumhuriyetinde yer alan ve desteklenmiş Pan-Milliyetçi ve Faşist gruplar, Kürt halkını hedef almıştır. Bugün ise Kürtlere yönelik bir sosyal stigma oluşmasına sebep olmuştur. Ayrıca Türk soluna ve Liberal Türk yaklaşımını siyasal ve toplumal anlamda ezmiştir. Dolaysıyla, Kürtlerin, Türklere yönelik olumlu yaklaşımını zedelemiştir.

• Hoşgörüsüz olan ve insana zarar veren her türü ideoloji kısıtlanmalı veya engellenmelidir.

2- PKK ise, yaptığı eylemler boyunca, Türk ve Kürt halkına zarar veren örgütleri hedef almaktan ziyade masum olan ve faşistlerle işbirliği yapmamış Türklere zarar verip; Türklerin, "Kürt hareketine" önelik olumlu yaklaşımını zedelemiştir.

• Kürtler veya Kürt hareketindeki bireyler, ancak kendisine hedef alan hareketlere karşı bir eylem oluşturmalı ve kimin kim olduğunu ve neden eylemin gerçekleştirildiği konusunda şeffaf olmalıdır. Hem Türk, hem Kürt halkının ortak çıkarları için mücadele etmeli.

3- Türk ve Kürt kimliği 21. yüzyılda halen tartışma konusudur. Bu kimlikler artık derin anlamda topluma işlenmiş, belirli tabular ve normlar oluşturmuştur.

• Bu Tabular, algı ile ilgilidir. Bu algının kökeni bilgi eksikliği, yanlış bilgi yayımı veya duygusal sömürü yapılmasından kaynaklanmaktadır. Bir olay örgüsü oluşturulup tüm halka olayların nasıl şekilendiği tarif edilmelidir.

4- Günümüzde hem Türk, hem Kürt halkı ile birlikte hareket eden ve görüşen bir gruplaşma veya hareket eksiktir. Bunun nedeni, Kürtlere yaklaşan Türkler ile Türklere yaklaşan Kürtler "hain" veya "düşman sevici" konumuna düşüyor. Bu algının bir toplumsal genellemeden doğmuştur.

• Ön yargı'yı yıkmak için, ön yargıyı oluşturan etmenleri ortadan kaldırmak gerekir. Neden-sonuç ilişkisi kurulmadan karşımazdaki insanı anlamak mümkün değildir.

​

---

Düşüncelerim bu yöndedir. Müsait olduğunuzda, eksikliklerimi veya hatalarımı dile getirmenizi rica ederim.

Vaktiniz için teşekkür ederim.

Kürtçede sanıyorum; Soranca, Goranca, Kurmançça, Zazaca, Güney Kürtçesi tarzı majör lehçeler var. Kürt arkadaşlar haksızsam düzeltsinler, ancak bu majör lehçeler de bölgesel hatta topluluktan topluluğa büyük farklılıklar gösteriyorlar. Mesela Botan ağzı ile Serhat ağzı, Erdelan ağzıyla ne bileyim Süleymaniye ağzı gibi internal ayrımlar da mevcut. Onu geçtim, aşiretlerin bile kendi ağızları var. Daha iyi bildiğim İç Anadolu’dan örnek vereyim: Şıhbıl ve Şıhbız ağızları (ya da nasıl yazıyorsanız işte) var mesela, komşu köylerde yaşayan iki aşiret bile birbirlerini anlayamıyorlar. Zazaca zaten apayrı bir dünya ve onun da Kırmançki, Zazaki filan gibi ayrımları var. Kürtçe, tamamen gündelik hayat pratikleriyle varlığını sürdüren bir dil. Diyarbakırlı bir arkadaşım vardı, adamın konuştuğu Kürtçe daha çok Türkçeye benziyordu mesela. Kürtçenin bu koşullarda bir eğitim dili olabileceği iddiası bence gülünç. Standart Çince ya da fasih Arapça gibi bir standardizasyon sağlanamadıkça Kürtçenin bu fonksiyonu yerine getirmesi mümkün değil. Hiç Kürdoloji enstitüleri filan da demeyin, o tarz enstitülerin ancak politik bir mahiyeti var Türkiye’de. Gerçi böyle şeyleri nispeten daha güçlü olan Barzanilerin ciddiye alması gerekiyor ama onlar da göbek kaşımaktan ya da Talabanicilerle birbirlerini yemekten buna zaman bulamıyorlar gibi. Suriye’dekiler desen zaten herhangi bir uluslararası statüleri yok. Olsa da bir süre daha halay çekmekle meşgûl olurlar gibi. Dolayısıyla, kısa vadede Kürtçenin bir eğitim dili olabilmesi mümkün değil.

Geçmişte sistematik olarak yapılmış zulümlerden bağımsız olarak her konuda en mağdurların Kürtler olması tutarlı mı?

Fakirlik, bağımsızlık ve anadilde eğitim gibi konular Çerkezler gibi başka azınlıkları hiç rahatsız etmezken bir tek Kürtlerin bunlardan yakınması ve teröre başvurması nasıl açıklanabilir?

Türkiye tarafından yapılan "zülumler" yeterli bir sebep mi yoksa ortada bir de bir "Mağduriyet Sendromu" mu var?

Tanım gereği olabilirler mi? Nasıl Amerikada zenciler kamuoyunda ırkçı olamıyorsa bir benzeri bizde de olabilir mi merak ettim.

Hadi buyurun.

Aslında teröristlerin uşağı olduğu ve Kürt halkını umursamadıkları gerçeğinin kanıtıdır.

HDP'nin zaten Kürt halkına pek bir yararı da olmamıştır. Ne seçimde kazandığı bölgeleri kalkındırmıştır ne de orada güvenliği pekiştirmiştir.

AHAHHA kudurun köpekler sike sike TÜRKÇE öğreneceksiniz aq k*rtleri.

https://www.goodreads.com/book/show/12003586-bildi-in-gibi-de-il---90-larda-g-neydo-u-da-ocuk-olmak

Ergun Aydinoglu: Fis Köyünden Kobane’ye : Kürt Özgürlük Hareketi

Nedenden cok nasila odaklanmis bir yakin tarih calismasi https://www.goodreads.com/book/show/25238587-fis-k-y-nden-kobane-ye

Devlet icin calisan iki sozlesmeli rutbeli askerin tecavuz olaylarina karismalari hakkinda ne dusunuyorsunuz ?

Öncelikle svihs’ten farklı bir mecrada Kürt sorunununa dair tartışmaların yürütülmesi önemli ve gerekliydi, yeni subınızı tebrik ediyorum. Zira, Atatürk’ün eğilip bükülmez bir laisizm anlayışı olduğunu savunanlarla bu tarz tartışmaları yürütmek kolay olmuyor. Mevzuya uzak arkadaşların da verilecek cevaplardan faydalanabileceğini düşündüğüm birkaç kısa soru sormak istiyorum:

1. Cumhuriyet dönemi Kürt isyanlarındaki temel motivasyon din miydi yoksa ulusçu düşünceler mi? Din, bu isyanların neresinde konumlanıyordu ve bu isyanlar, laikliğe karşı nasıl konumlanmıştı?

2. Ulus devlet, Türkiye’deki ana akım Kürt hareketi tarafından neden reddediliyor ve devletsiz bir çözümün, kalıcı olma koşul ve ihtimalleri nelerdir?

3. Kürtlerin Türklerden, özellikle de Türk solundan beklentileri nelerdir? Geçmişle yüzleşmek mi, yoksa Kemalizm’in direkt olarak reddiyesi mi? Geçmişle yüzleşmeyi ya da lider tapınmacılığını bir kenara bırakmayı Kürtlerden de bekleyebilir miyiz?

4. HDP, vs. legal oluşumların işlevselliği, özellikle de günümüzdeki koşullarda nedir? Parlamenter düzlemde Kürt sorununun çözümü açısından herhangi bir ilerleme sağlanabileceğine inanıyor musunuz?

5. Kürt sorunu nasıl bir formülasyonla çözülür ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesel başat güçlerden birisi olduğu da göz önünde bulundurulduğunda ana akım Kürt siyasetinin ortaya koyduğu perspektif doğrultusunda çözülebilir mi? Kürt hareketi, daha ne kadar taviz verebilir?

Şimdilik böyle.

İyi günler dilerim,

Kürt sorunu konusundaki diyalog ve tartışma genelde bir kısır döngü içinde kalıyor. Gözlemlerimce: Bunun nedeni daimi bir retoriğin sürekli tekrarlanması, siyasal menfaat uğruna kullanılması, ve bilgi eksikliğini örtme çabası olup - kafasındaki "düşman" imgesini karşı tarafa yansıtıp genellemektir. Amaç sonuç elde etmek veya öğrenmek değil, dogmatik ideolojiyi korumaktır.

Bu subreddit'in sunabileceği en iyi imkan, her halde konu ile ilgili hiç bir bilgisi olmayan bir insanın sıfırdan bir başlangıç yapmasını sağlayacak bir temel oluşturmaktır.

Günümüz insanı daha Türk ve Kürt kültürlerinin kökenini tam olarak bilmeden, ideolojik dogmalar içerisinde tanıması gerekiyor ve sonrasında günümüz Kürt sorununa bu gözle bakıyor. Bu ideolojik dogmaların ne olduğu, neden var olduğu, nasıl yaratıldığı ve hangi dönemlerde nasıl kullanıldığını da kaynaklar ile birlikte ifade etmek gerek.

Olaylar yaşanırken, Türkiye Cumhuriyetinde politik/sosyolojik olarak ne yaşanıyordu? (Ve yaşanan olayların Kürt sorununa yansıması nedir?)

​

Mesela; (Dönem dönem olmak üzere)

1920ler?

(Cumhuriyet kuruluş dönemi)

​

1930lar?

(İnkilap dönemi)

​

1940lar?

(Tek parti, İkinci dünya savaşı ve Köy Enstitüleri dönemi)

​

1950ler?

(Menderes dönemi, İstanbul Pogrumu ve Sağcı Retoriğin yayılması, Kore savaşı ve "Komünizmle mücadele" dönemi)

1960lar?

(60 Darbesi dönemi ve sonrası. Türk Solunun yükselmesi, Türk soluna baskı uygulama ve "Komünist/Anarşist" damgasını vurma, 6. Amerikan Filosu protestoları, Öğrencilerin Üniversitelerde Reform istemesi, artan siyasal şiddet, Türk solunun kendi içinde bölünmesi dönemi )

​

1970ler?

(71 Darbesi, Türk sağının egemen olması, Kıbrıs Barış harekatı, "Kanlı 1 Mayıs" dönemi.)

​

1980ler?

(80 Darbesi, 83 Anayasası ve Kenan Evren dönemi)

​

1990lar?

2000liler?

2010lar?

Bir zaman örgüsü oluşturmamız; olan olayları hem Türk perspektifi hem Kürt perspektifi bakımından, hem sağ hem sol perspektifleri bakımından daha belirgin çıkarımlar yapmamızı sağlayacaktır.

​

Ayrıca; Kürt sorununu derin bir analizini yapabilmek için - listelediğim bu konular çerçevesinde kaynaklar derlersek - daha birikimsel bir yaklaşım sergilemiş oluruz.

A - BAŞLANGIÇ

• 1- Kürt kimliğinin kökeni (Etmolojik olarak) nedir?
  • 1.1- Kürt Kimliği tarihi literatürde ilk olarak ne zaman konu edinilmiştir?
  • 1.2- Kürt kimliği ve dili hangi coğrafyada yaygındır?
• 2- Osmanlı Devleti ve daha sonra Türkiye Cumhurriyeti boyunca Kürt Halkı için;
  • 2.1- Kürt halkı bu zaman diliminde sosyal/toplumsal anlamda nerelerde yer almıştır?
  • 2.2- Kürt halkı hangi zanaatler ve sanatlar ile uğraşmıştır?
  • 2.3- Kürt Halkı hangi ekonomik faaliyetlerde bulunmuştur?
  • 2.4- Kürt Ağaları nedir, kimdir?
  • 2.5- Anadolu'daki diğer kavimler (Türkler, Rumlar, Ermeniler ve Süryaniler ile) ile etkileşimleri nelerdir?

​

B - KİMLER, KİMLERDİR?

3- "Kürt Sorunun" kökeni nerde başlamıştır?

• A- Kürt kimliğine yönelik saldırı girişimleri hangi gruplar/politikalar/ülkeler tarafından ne eylemler olmuştur?
• B- Kürt kimliğini benimsetmek adına hangi gruplar/politikalar/ülkeler tarafından ne eylemler olmuştur? (Örneğin, Kürdistan Teali Cemiyeti)
• 3.1- Kürt kimliğinine, kültürüne veya insanına yönelik baskı veya eylemler nelerdir?
  • 3.1.1- Bunun başlangıcına sebep olan ilk eylem ne olabilir?
  • 3.1.2- Cumhurriyetin kuruluşundan, modern günümüze kadar hangi olaylar geçekleşti?
  • 3.1.3- Kürt diline yönelik baskılar nelerden kaynaklanmıştır, sonuçları ne olmuştur?
• 3.2- Kürt kimliğini benimseyen ideolojiler nedir?
  • 3.2.1- Bu konuyu ifade etmeye hedefleyen ideolojiler nelerdir?
  • 3.2.2- Bu ideolojileri benimseyenler ve uğruna faaliyet gösterenler kimlerdir?

​

C - YARIM ASIR ÖNCESİ

4- Kürt halkı ile Türkiye Cumhurriyeti ilişkisi

• 4.1- Kürt halkının, Türk halkından belirgin farkları var mıdır, var ise nelerdir?
• 4.2- ****Kürt halkı ile Asker/Jandarma ilişkisi nasıldı?
• 4.3- Kürt halkı ile Devlet ilişkisi nasıldı?
  • MİT ile ilişkisi?
• 4.4- Kürt halkının Türkiye'deki Eğitim ve Öğretim ilişkisi nasıldı?
• 4.5- ****Kürt halkının Türk Solu ile ilişkisi nasıldı?
• 4.6- ****Kürt halkının Türk Sağı ile ilişkisi nasıldı?
  • Örneğin, JİTEM, Özel Harp Dairesi, Ülkücü Ocakları ve Pan-Türkism

​

D - GÜNÜMÜZ

5- Kürt Sorununu, Kürt perspektifinden ifade etmeyi yönelik ne gibi eylemler olmuştur?

• 5.1- Bahsedilen baskılarını ifade etmeyi hedefleyen barışçıl eylemler nedir?
• 5.2- Bahsedilen baskılarını ifade etmeyi hedefleyen militan eylemler nedir?

​

--

Bu konuları bir birine hemen karıştırmadan, adım adım bir bilgi birikimi oluşturmamız önemlidir.

​

Vaktiniz ve okuduğunuz için teşekkürler.